22 Tem 2016

Ofisteki Köpek Balıkları


Ne? Ofiste köpek balığı mı? "Ne alaka" demeyin. Yan masanızda bir köpek balığı oturuyor olabilir!

Kavram ilk 1893 yılında İsviçreli bir bilim adamı olan.. Şaka şaka.. Kavramı ilk kim kullanmış ve nasıl icat etmiş ben de bilmiyorum ama duyunca çok hoşuma gitti sizinde de paylaşmak istedim. Kim bulmuş bilmiyoruz ama çıkışının Japonlarla biraz ilgisi var sanırım. Şöyle ki:

Japonlar bir ada toplumu olarak taze balığı her zaman çok sevmişler. Fakat Japonya sahillerinde, bol balık az bulunduğundan, balıkçılar nüfusu doyurabilmek için daha büyük teknelerle okyanusa açılmaya başlamışlar. Başlangıçta balık tutmak için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha uzun zaman almaya başlamış. Dönüş bir iki günden daha fazla uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktaymış. Japonlar, tazeliği kaybolmuş balığın farkını anlayıp lezzetini hiç sevmemişler. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar, teknelerine soğuk hava deposu yaptırmışlar. Böylece istedikleri kadar uzağa gidebilip tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabilmişler. Ancak Japon halkı, bu defa da taze balıkla donmuş balığın lezzet farkını ayırt etmiş ve bu balıklara çok para ödemek istememişler. Bunun üzerine, balıkçılar çareyi teknelerine balık akvaryumu yaptırmakta bulmuşlar. Japon halkı bu defa da canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzetinde bir farklılık hissetmiş. Hareketsiz, uyuşmuş bir durumda günlerce yol giden balığın, canlı, diri ve hareketli balığa göre lezzeti çok farklıymış. Sonunda Japonlar taze ve lezzetli balığı sofralara getirebilecekleri bambaşka bir yol bulmuşlar: Balıkları yine teknedeki akvaryumlarında tutarken içine küçük bir de köpek balığı atmışlar. Böylece balıkların bir kısmı köpek balığı tarafından yutulmasına rağmen geride kalanlar son derece taze kalabilmişler.

E bunun bizim ofisle ne alakası var? O da şöyle ki, hani bazı iş arkadaşlarımız ya da astlarımız çok saldırgan gelir bize ve neden böyle olduklarımı zaten anlayamayız ya. İşte onlar birer köpek balığı olabilirler. Peki onlar organizasyonda ne iş yaparlar? Onlar aslında ekibi taze tutmak için vardırlar. Unutmayın, organizasyondaki her kişi aslında faydalıdır, eğer doğru yerleştirmeyi bilirseniz. Onların hızlı hareketleri ve yırtıcı tavırlarını iyi bir yöne kanalize ederseniz tüm ekibi motive eden insanlar olabilirler. Mesela çok iyi satışçı olabilirler ya da hedef-zaman odaklı çalışılan işlerde, örneği tele satış gibi mesleklerde bir yarışma ruhu yaratıp ekibi şahlandırabilirler.

Ama unutmamanız gereken bir nokta var: Nasıl ki köpek balıkları suyun içerisinde yapıları gereği sürekli yüzmek zorundadırlar yoksa batarlar, ofisteki köpek balıkları da aynı şekilde sürekli yüzmelidir. Onlara hedefler verin, ilerideki bir havucu gösterin ve onları motive edin yoksa sizin ofisinizdeki küçük balıkları yemeğe başlamaları an meselesidir.

Köpek balıkları gerçek hayatta kemikli değil kıkırdaklı bir iskelete sahiptirler. Bu da onlara inanılmaz bir esneklik kazandırır. Ofisteki köpek balıklarının da çok esnek olabileceklerini unutmayın. Farklı iş ve görevleri aynı anda götürebilirler. Çalışma saatleri konusunda "av"larını yakalayıp karınlarını doyurana kadar "esnek"tirler.

Fakat bir köpek balığı bir balıkçı tarafından nasıl yönetilemezse ofisteki köpek balıklarının yönetimi de aynı derecede zordur. Eğer gücünü iyi kanalize edemezseniz ve enerjisini farklı yönlere çekmeyi beceremezseniz başka bir balığı ya da balıkçıyı bile yiyebilir. 

Seçme ve yerleştirme bu yüzden zordur. Kişiyi işe alma kararıyla beraber nereye yerleştirileceği de hayati önem arz eder. Yani kısaca düne kadar "ofiste kavga etmediği adam kalmadı" dediğiniz bir çalışanınızı başka bir departmanda çok saygın bir takım lideri olarak bulabilirsiniz...


Unutmayın, gerçek köpek balıkları her zaman şirketinizin "en"leri listesinde üst sıralarda yer alırlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder