8 Tem 2016

X, Y, Z... Çatışma Bunun Neresinde?


Bayram seyran demedik ve sizler için çalıştık :)

Güneşli bir Ramazan Bayramı gününden merhaba. İşimiz gücümüz insan malum.. Bu bayramda da boş durmadık ve İnsan Kaynakları'yla alakalı gözlemlerimize devam ettik. İnsanın olduğu her yerden bize iş çıkar ne de olsa..

Bu bayramda yeni nesile baktım biraz. Aramızda artık neredeyse bir kuşak farkı oluştu. "Bizim zamanımızda" diye başlayan cümleler kurabilecek yaştayız. Bayramda artık el öptürüp harçlık veriyoruz ya hu.. :)

Yeni nesil Z nesli. Bizler Y idik ve şimdiki yöneticilerimiz ise çoğunlukla X'lerden müteşekkil. Bu bayramda bu nesiller üzerine biraz eğildim. Z nesli bizlerden de hızlı. Çabuk değişiyorlar, algıları çok açık ama dikkatleri çok az ve bizim zamanımıza göre artan eğitim sistemi rekabet koşulları nedeniyle daha fazla bir yarış halindeler. Şimdilik bizler onları sadece bayramlarda, seyranlarda uzaktan uzağa izliyoruz ama bir 10 sene sonra (hatta belki de daha az zaman sonra) kendileri iş hayatına adım atacaklar.

Nedir bu kuşak farkı? Gerçekten var mıdır böyle bir şey? Aslında değişen zaman ve şartlara göre her bir nesil bir önceki jenerasyona göre daha farklı yetilere ve uzmanlıklara sahip olabiliyor ya da eğilimleri daha farklı yönlere olabiliyor. Ama kısaca bahsetmek gerekirse X nesli, 1965-1979 arası doğanlara denir. Bu durumda en yaşlısı 48, en genci 34 yaşındadır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor.

Y nesli, 1980-1999 arası doğanlardır. Y neslinin en yaşlısı 33, en genci ise 14 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor. 

Z nesli, 2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. En büyüğü 13 yaşındadır. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad’ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir. Ülkemizin %17’sini oluşturuyorlar.
Bugün biz birazcık Y nesli üzerinde duralım. Örgütsel bağlılıkları fazla olmayan bu nesil X kuşağı yöneticileri tarafından aidiyetlerinin olmaması nedeniyle eleştirilmekteler. Ama eleştirerek buna biz çözüm bulmuş olmuyoruz. Kısaca formülize edersek; "Bir kişiyi işe almak için harcadığımız zaman + kişiye verilen oryantasyon ve eğitimler + kişinin alışmak için geçirdiği süre + verimliliğini ortaya koyana kadar geçirdiği süre = bir personelin bize toplam maliyeti"dir. Dolayısıyla bu kadar emek ve para harcadığımız bir personelimizin göz göre başka denizlere yelken açması bizim için oldukça ciddi bir kayıptır. Bir kişiyi işe alırken onun geçmiş tecrübelerine odaklandığımız kadar başka bir kıstasa daha odaklanırız: Adayın yatırım yapılmaya değer olup olmaması. Eğer yatırım yapılmaya değer bir adayla karşı karşıyaysak onu elimizde tutmak için de bir çaba harcamamız gerekir.

Y kuşağı hızlı değişimlere kolay adapte olur fakat dikkati de çabuk dağılır. Aidiyetlerini belirleyen şirketin kendilerine ne kattığıdır. Şirket onların piyasa değerini arttırıyor mu yoksa onları köreltip piyasa değerlerini azaltıyor mu sorusunu sık sık kendilerine sorarlar. Bir işe sarıldıkları zaman onu sonuna kadar takip etmeyi severler ve anladıkları bir işi takip etmek onlar için çoğu zaman çalışmak değil bir zevktir. Ama X kuşağı gibi nedenini anlamadıkları emirlere de kayıtsız şartsız itaat etme taraftarı değillerdir çoğu zaman. Bu sebeple eğer Y kuşağının çoğunlukta olduğu bir şirketiniz varsa ya da bu tarz bir ekibi yönetiyorsanız öncelikle sabırlı olmalısınız. Y kuşağı her duruma ayak uyduramaz ama iyi bir ekip bilinci vardır. Bu da onlara iş vermek yerine onları işin bir parçası haline getirmek demektir. Ayrıca X kuşağı gibi sabah 8 akşam 5 tarzı işleri pek benimsemiyorlar. Zaten bu kuşaktan daha çok freelance ya da home office çalışanların çıkması da tesadüfi değil. Onlara bir deadline ve görev verin. Arada tabi ki denetleyin fakat illa onları sürekli bilgisayar başında ve çalışırken görmeyi beklemeyin. Belki de en iyi raportörünüz bir gece kuşudur ve geceleri çalışmayı daha çok seviyordur. Yeniliklere açık bu nesil özellikle yenilik peşinde olan şirketler ve start-up firmalar için en iyi çalışanlar olabilir. Y kuşağını yönetmek X kuşağına göre daha zordur ama onlardan çok daha fazla verim alabilirsiniz. Sadece bunu nasıl planlayacağınız önem arz eder.

"İnsanlar anne babalarını seçemezler ama kayınvalide ve kayınpederlerini seçebilirler" diye bir söz var. Bir Y hiçbir zaman çalışacağı ya da çalıştığı şirketin kendisine sunduğu yan hakları ve maaşı göz ardı etmez fakat şirketin kendi kişisel gelişimine sunduğu katkıları da göz önünde bulundurur. Şirket için kendisini vazgeçilmez kılacak olan şeyin mevcut piyasa değerinin yüksekliği olduğunu düşünür. Y'ler çoğunlukla yan haklar ve ücretler nedeniyle bir işe girerler fakat yöneticileri nedeniyle iş değiştirirler. Bu da koçluk tipi liderliğin "yatırım yapılmaya değer kafaları" tutma konusunda ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterir.

Son olarak Y kuşağını yönetenlere tavsiyeler: Eğer çok verimli bir Y kuşağı ekibini ya da çalışanınız varsa onları arada nadasa bırakmayı deneyin. İç Anadolu'da özellikle toprağın verimini arttırmak isteyen çiftçiler toprağı sürdükten sonra bir sene boş bırakırlar. Ya da o sene her sene ektiklerinden başka bir ürün ekerler ki toprak eksik olan minerallerini bu bir sene içinde toplasın ve daha verimli hale gelsin. Siz de Y kuşağı çalışanınızı arada dinlendirin ve kendisine görevi haricinde başka işler, meşguliyetler verin. Bu onun hem kendisini geliştirmesine yarayacak, hem de kişisel gelişimine katkı sağlayıp onun size ve şirkete olan sadakatini arttıracaktır.

Y kuşaklarına selam olsun, ve onları yönetmeye çalışan X'lere de kolaylıklar dilerim :)


Geçmiş bayramınız mübarek olsun efendim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder