19 Ağu 2016

Yöneticilere Altın Öğütler- Liyakat mi Sadakat mi?


Geçen hafta siyasetnamelerin günümüz organizasyonlarına etkisi üzerine bir yazı yazarak paylaşmıştım. Bu hafta da aynı konu üzerinden devam etmek istiyorum.

Önemli ve ders alınması gereken bir konu çünkü. Zira tarih maalesef tekerrürden ibaret ve yöneticinin bizzat kendisinin ve yanında bulunan kişilerin tavırlarının o dönemde ülke selameti hakkında ne kadar etkileri varsa günümüzde de yöneticiler ve onların alt birimlerinde çalışanların da personel üzerine o kadar etkisi vardır diyebiliriz.

Bu konuda en iyi siyasetnamelerden birisi de İmam Gazali'nin Yöneticilere Altın Öğütler kitabıdır. Bu hafta da bu kitaptan örnekler vermek istiyoruz o sebeple.

Kitapta oldukça tafsilatlı bilgiler var ama benim en çok dikkatimi çeken yöneticiler ve vezirleri hakkındaki bölüm oldu. Özellikle üst düzey yöneticiler maalesef her problemle ilgilenemezler, bu sebeple bazı yetki ve sorumluluklarını delege etmek durumunda kalırlar ama yardımcıları onlar kadar iş hassasiyeti olan, duyarlı ve iş bilen insanlar değillerse bu durumda yönetici ne kadar iyi olursa olsun yönetilenler için her şey çok iyi olmayabilir.

Gazali bu meseleyi yöneticinin vezirine karşı tutumu başlığıyla inceler.

Yönetici vezirine karşı;
·        Onda bir sürçme gördüğü zaman onu düzeltmeli,
·        Bir ihtiyacını bildirdiği zaman onu gidermede gevşeklik gösterilmemeli,
·        Kendisiyle görüşmek istediği zaman onunla mutlaka görüşmeli,
·        Fesatçı kişilerin onun hakkında yaydığı asılsız haberlere kulak asmamalı,
·        Ondan sırlarını saklamamalıdır. Çünkü hayırlı bir vezir yöneticisinin sırlarının koruyucusu, işlerin takipçisi, hazinenin de sahibidir.

Bir yönetici için en bulunmaz nimet, sırlarını ve gizli meselelerini açıp onunla istişare edebileceği iyi bir yardımcıdır. Vezirin güvenilir olması iktidarın selameti ve devamı için çok önemlidir.

Vezirin sahip olması gerekenleri ise beş sıfatta toplar Gazali:
1.      Uyanıklık: Girdiği her işte bir çıkış yolu bulması için
2.      İlim: Bununla işlerin hakikatini ortaya çıkartabilir.
3.      Cesaret: Bu sıfata sahip olanlardan korkması gerekenler dışında kimse korkmaz.
4.      Doğruluk: Özü ve sözü doğru olan bir vezir kimseye kötülük yapmaz.
5.      Sır saklama: Sırrını ifşa eden bir yardımcı yöneticinin hakimiyetinin de sonunu getirebilir.

Günümüz iş dünyasında da iyi bir yardımcıya sahip olmadığı için şirketinin gidişatından haberdar bile olmayan patronlar, genel müdürler, CEO'lar mevcut. Öncelikle üst düzey yöneticilerin kendilerine ve daha alt çalışanlara faydalı olacağını düşündükleri, aklına ve zekasına güvendikleri ve sadakatinden emin oldukları insanlarla çalışmaları gereklidir. Çok zeki, her meseleye hakim fakat yöneticisine sadık olmayan bir yardımcı yöneticisinin sonunu getirebilir. Tam tersi olarak oldukça sadık ama hiçbir işten anlamayan, işinin ehli olmayan bir yardımcı da ne kadar iyi niyetli olursa olsun yöneticisine en nihayetinde zarar verecektir. Kısaca liyakat mi daha önemli yoksa sadakat mi sorusunu yıllardır işletme ve yönetim bilimleri derslerinde tartıştık ama her ikisinin de mevcut olması gerektiği sonucundan başka bir sonuca varmak mümkün değil. Çünkü şimdiye kadar ehil ama sadık olmayan insanların neler yapabileceğini gördük, bundan sonra da sadık ama ehil olmayan insanların nelere sebebiyet verebileceğini görmek biraz ağır gelebilir. Bu hafta meseleyi burada noktalamak istiyorum. İnşallah gelecek hafta da bu meseleye ne sebeple değindiğimi anlatayım..

Hayatın içinde çok insan, çok hikaye ve çok temas var... 
Muhakkak bir yerinden insan insana dokunuyor..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder