Geçen hafta siyasetnamelerin günümüz organizasyonlarına
etkisi üzerine bir yazı yazarak paylaşmıştım. Bu hafta da aynı konu üzerinden
devam etmek istiyorum.
Önemli ve ders alınması gereken bir konu çünkü. Zira tarih
maalesef tekerrürden ibaret ve yöneticinin bizzat kendisinin ve yanında bulunan
kişilerin tavırlarının o dönemde ülke selameti hakkında ne kadar etkileri varsa
günümüzde de yöneticiler ve onların alt birimlerinde çalışanların da personel
üzerine o kadar etkisi vardır diyebiliriz.
Bu konuda en iyi siyasetnamelerden birisi de İmam Gazali'nin
Yöneticilere Altın Öğütler kitabıdır. Bu hafta da bu kitaptan örnekler vermek
istiyoruz o sebeple.
Kitapta oldukça tafsilatlı bilgiler var ama benim en çok
dikkatimi çeken yöneticiler ve vezirleri hakkındaki bölüm oldu. Özellikle üst
düzey yöneticiler maalesef her problemle ilgilenemezler, bu sebeple bazı yetki
ve sorumluluklarını delege etmek durumunda kalırlar ama yardımcıları onlar
kadar iş hassasiyeti olan, duyarlı ve iş bilen insanlar değillerse bu durumda
yönetici ne kadar iyi olursa olsun yönetilenler için her şey çok iyi
olmayabilir.
Gazali bu meseleyi yöneticinin vezirine karşı tutumu başlığıyla
inceler.
Yönetici vezirine karşı;
·
Onda bir sürçme gördüğü zaman onu düzeltmeli,
·
Bir ihtiyacını bildirdiği zaman onu gidermede
gevşeklik gösterilmemeli,
·
Kendisiyle görüşmek istediği zaman onunla
mutlaka görüşmeli,
·
Fesatçı kişilerin onun hakkında yaydığı asılsız
haberlere kulak asmamalı,
·
Ondan sırlarını saklamamalıdır. Çünkü hayırlı
bir vezir yöneticisinin sırlarının koruyucusu, işlerin takipçisi, hazinenin de
sahibidir.
Bir yönetici için en bulunmaz nimet, sırlarını ve gizli
meselelerini açıp onunla istişare edebileceği iyi bir yardımcıdır. Vezirin
güvenilir olması iktidarın selameti ve devamı için çok önemlidir.
Vezirin sahip olması gerekenleri ise beş sıfatta toplar
Gazali:
1.
Uyanıklık: Girdiği her işte bir çıkış yolu
bulması için
2.
İlim: Bununla işlerin hakikatini ortaya
çıkartabilir.
3.
Cesaret: Bu sıfata sahip olanlardan korkması
gerekenler dışında kimse korkmaz.
4.
Doğruluk: Özü ve sözü doğru olan bir vezir
kimseye kötülük yapmaz.
5.
Sır saklama: Sırrını ifşa eden bir yardımcı
yöneticinin hakimiyetinin de sonunu getirebilir.
Günümüz iş dünyasında da iyi bir yardımcıya sahip olmadığı
için şirketinin gidişatından haberdar bile olmayan patronlar, genel müdürler,
CEO'lar mevcut. Öncelikle üst düzey yöneticilerin kendilerine ve daha alt
çalışanlara faydalı olacağını düşündükleri, aklına ve zekasına güvendikleri ve
sadakatinden emin oldukları insanlarla çalışmaları gereklidir. Çok zeki, her
meseleye hakim fakat yöneticisine sadık olmayan bir yardımcı yöneticisinin
sonunu getirebilir. Tam tersi olarak oldukça sadık ama hiçbir işten anlamayan,
işinin ehli olmayan bir yardımcı da ne kadar iyi niyetli olursa olsun
yöneticisine en nihayetinde zarar verecektir. Kısaca liyakat mi daha önemli
yoksa sadakat mi sorusunu yıllardır işletme ve yönetim bilimleri derslerinde
tartıştık ama her ikisinin de mevcut olması gerektiği sonucundan başka bir
sonuca varmak mümkün değil. Çünkü şimdiye kadar ehil ama sadık olmayan
insanların neler yapabileceğini gördük, bundan sonra da sadık ama ehil olmayan
insanların nelere sebebiyet verebileceğini görmek biraz ağır gelebilir. Bu
hafta meseleyi burada noktalamak istiyorum. İnşallah gelecek hafta da bu
meseleye ne sebeple değindiğimi anlatayım..
Hayatın içinde çok insan, çok hikaye ve çok temas var...
Muhakkak bir yerinden insan insana dokunuyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder